İnsanoğlunun başına yarın ne geleceğini kimse bilemez.
İnsanoğlunun başına yarın ne geleceğini kimse bilemez.
Fakat İhsanoğlu’nun başına geleceği aşağı yukarı herkes biliyor.
Tek kelime ile söylemek gerekirse hezimet.
İki kelime ile kaliteli hezimet.
Cumhurbaşkanı seçilecek kişinin en az 23 milyon vatandaşın oyunu alması gerekiyor, malûmunuz.
Bu miktardaki oyun ne kadar ettiğini anlamak gerekir.
İyi hesap bilmek yetmez.
Hesap bilmenin dışında, kişinin birkaç defa peşpeşe 23 milyon demesi, muhtemeldir ki biraz yardımcı olacaktır.
*
Bu yarıştan Ekmeleddin Bey’in önde çıkması kâğıt üstünde mümkün görünebilir.
Özellikle aday gösterenlerin nezdinde.
Ne var ki kâğıt üstünde görünenle, sandıktan çıkan arasında hep ciddi bir fark olmuştur.
Tıpkı evde yapılan hesapla, çarşıda karşılaşılan durum gibi.
Uymaz bir türlü.
Ekmeleddin Bey’in arkasında iki partinin birden bulunması sebebiyle büyük bir hezimetle karşılaşacağını söylemiyor, onun yerine ‘kaliteli hezimet’ demeyi tercih ediyorum.
*
İsmi ilk telaffuz edildiğinde, dilime bir türkü takıldı.
‘Eklemedir koca konak ekleme…’
Bir ses benzerliği var, tamam.
Fakat buradan hareketle bir şeyler yazmayı fazla uçuk buldum.
Fazla dolambaçlı bağ kurmak gibi geldi.
Çok geçmeden, birçok kalem erbabının kaleminde ve dilinde benzetmelerin tuhaf yerlere vardığını görünce, kendi adıma çok da uçuk düşünmediğime sevinesim geldi.
*
En başta ‘eddin’ kısmı fazla bulunmuş olmalı ki çok yerde ismi kısaltıldı.
Sadece ‘Ekmel Bey’ şeklinde bahsedenlere rastladık.
Kırk yılın Rauf Tamer’i bile ‘Eklem Bey’ dedi.
Lütfen dikkat:
Ekmel değil, Eklem.
(Yerleri olur da ağrır hani, bilhassa yaşlılarda… Yağış öncesi falan. İşte ondan.)
*
Karıştırmayı abartanlar da var.
Ekrem Bey diyenleri saymıyoruz; onlar oyun dışı.
(O kadar karıştırmaya gerek yok. Aşırıya kaçılmış olur ki bir adım sonrasında Hasan Bey denmesini de normal karşılamak mecburiyeti doğar. Geçelim.)
Lakin her zamanki gibi en güzelini Kemal Bey söyledi:
‘Sayın Ekmeloğlu…’
*
Kemal Bey’in kullanmadığı kısımdan bir isim daha çıkar: Eddin İhsan.
Bekir Bozdağ, ‘Türk Milleti Google’dan öğrendiği bir adaya Cumhurbaşkanlığı sıfatı vermez’ demişti.
Vasıflarını Gogıl’dan öğrenmeyi bırakın, adını herkesin farklı söylediği bir adayda anlaşmak başlı başına bir zorluk.
Ama burada da yine en şık olan Kemal Bey’in durumu.
Adını bile düzgünce söyleyemediği birini Çankaya’ya aday gösteren CHP Genel Başkanı olarak tarihe geçti.
Kutlarım.
*
Erdoğan 1 Temmuz’da açıklanacağını söylemişti.
Siz bu satırları okurken, AK Parti’nin Cumhurbaşkanı adayı açıklanmış olacak.
Kimler için sürpriz olacağını hakikaten merak ediyorum.
Bu arada ‘Biz adayımızı açıkladık, sizden henüz bir ses yok’ diye üst perdeye yerleşenleri gördük.
Onlar galiba adayı önce açıklamanın, seçimi kazanmak anlamına geldiğini sanıyor.
ELDEN ÖDEME